Fatih Terim cephesi fon sessizliğini bozdu. Avukatlarından açıklama

‘Fatih Terim Fonu’ olarak bilinen ve başta ünlü futbolcular olmak üzere çok sayıda ismin dahil olduğu dolandırıcılık skandalı ülkenin gündemini meşgul etmeye devam ediyor.

DenizBank İstanbul Levent Büyükdere Caddesi’ndeki şube müdürü Seçil Erzan’ın Aralarında futbolcuların ve ünlü isimlerin de olduğu 18 kişiyi ‘Fatih Terim Fonu adı’ altında dolandırdığı iddia edilmişti.

İlk duruşmada yaşananlar, davanın iddianamesi ve konuyla ilgili kişilerin açıklamalarıyla, dolandırıcılık iddiasına ilişkin detaylar kamuoyunun gündemine taşındı.

FATİH TERİM CEPHESİ SESSİZLİĞİNİ BOZDU

Teknik direktör Fatih Terim’in avukatları Zafer Ertek ve Tufan Karataş, davanın ardından başlayan tartışmalar ve söylentiler üzerine sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundukları bir açıklama yayınladılar.

İddianamede ‘Fatih Terim Fonu’ diye bir tanımlamanın geçmediğini belirten avukatlar, kara para imasının çirkin olduğunu belirterek dava açacaklarını duyurdu.

“‘FATİH TERİM FONU’ DİYE BİR TESPİT, BELGE BULUNMAMAKTADIR”

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Son günlerde müvekkil ve ailesi ile ilgili yazılı/görsel basın ile sosyal medya da çıkan haber, yorumlara ilişkin kamuoyunu aydınlatma ve açıklama yapma zarureti hasıl olmuştur.

1) Öncelikle belirtmek gerekir ki ; Basında adı geçen Şube müdürünün oluşturduğu iddia edilen fondan “Fatih Terim Fonu” diye söz edilmekte ise de konuyla ilgili Kamu otoriteleri olan BDDK ve SPK incelemelerinde ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen ve İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianame de “Fatih Terim Fonu” diye bir tespit , belge bulunmamaktadır.

Müvekkilimizle ilgisi olmadığı yasal ve idari kurumlarca tespit edilen ve dava dosyasında hiç bahsi geçmeyen “Fatih Terim Fonu” ifadesinin basın tarafından ısrarla kullanılması, müvekkilimizi rencide etmekte ve şahsi itibarına leke sürmektedir.

Bu dayanıksız ve saldırı niteliğindeki ifadenin kullanılmaya devam etmesinin hukuki sonuçlar doğuracağı izahtan varestedir.

2) Müvekkilin Banka hesaplarında bulunan ya da bulunmayan paraların kaynağı , kamu denetimine açık kurum (TFF) ve Spor kulüplerinden (Galatasaray) almış olduğu ve son kuruşuna kadar vergisi ödenmiş kelimenin tam anlamıyla alınteriyle kazanmış olduğu paralardır. Bununla ilgili olarak karapara imasında bulunmak son derece çirkin ve aynı zamanda suç teşkil eden ifadelerdir.

3)Müvekkil ve ailesi ile sanık arasında sıra dışı özel bir yakınlık olduğu yönünde ki iddialar ise külliyen asılsız olup bu tür magazinsel yaklaşımlar müvekkili ve ailesini son derece rencide etmektedir.

Müvekkilin kişiliğinden ve kariyerinden kaynaklanan geniş bir sosyal çevresi bulunmakta olup bunlarla yemek yemesinde , evlerine misafir olmasında ,düğünlerine davet edilmesinde bir art niyet aranması , imalar da bulunulması basın ve ifade özgürlüğün sınırlarını aşmaktadır.

4)İzah edilen nedenlerle ve özellikle;

• “Fatih Terim Fonu” ifadesi içeren yazılı/görsel basın ile sosyal medya da bulunan tüm içeriklerin derhal kaldırılmasını bunun kullanılmaya devam edilmesi halinde ise hukuki ve cezai yollara başvurulacağını,

• Bankacılık Kanunun 159. Maddesinde düzenlenen “Bankaya ve Müşterilere ait sırların 3. Kişilerce açıklanmaması hükmü” ile Türk Ceza Kanunu 136. Maddesinde düzenlenen ” Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına vermeme , yaymama” hükmüne titizlikle uyulmasını, varsa bu tür içeriklerin kaldırılmasını,

• Bu açıklama öncesi ile sonrasında müvekkille ilgili mesnetsiz ve iddianame dışı haber, yorum ve görsel sahipleri hakkında hukuki ve cezai sürecin sonuna kadar kullanılacağını,

• Müvekkilin ve ailesinin özel hayatlarına ve kişilik haklarına saldırı teşkil eden haber ve yorumlara itibar edilmemesini özellikle belirtiriz.

FATİH TERİM
Vekilleri
Av. ZAFER ERTEK Av.TUFAN KARATAŞ”

DAVADA KİMLER SUÇLANIYOR?

Sanık Erzan’ın “özel belgede sahtecilik” ve “tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” suçlarından 69 yıldan 226 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk’ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 65 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesinin iddianameyi kabul etmesi üzerine 4’ü tutuklu 7 sanık 20 Kasım’da hakim karşısına çıkmıştı. Mahkeme heyeti, tutuklu 2 sanığın tahliyesine karar vererek, duruşmayı 12 Ocak 2024’e ertelemişti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir