Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM), fiber sensör teknolojisi kullanarak kalp atışı, kardiyovasküler yaşlanma, damar esnekliği gibi sağlık değerlerini aynı anda ölçerek erken teşhise olanak sağlayan giyilebilir bir teknoloji geliştirdi.
Türkiye’nin tek optik fiber ve sensör fiber preform üretim altyapısına ve optik fiber çekim kulesine sahip UNAM’da yürütülen çalışmalar, piezoelektrik ve triboelektrik özellikli fiberlerin tek seferde kilometrelerce uzunluğa kadar üretilebilme kapasitesine sahip olduğunu ortaya koydu.
UNAM’da baş araştırmacılardan Dr. Mustafa Ordu, giyilebilir sağlık teknolojileri üzerine yaptıkları projeye ilişkin, “Laboratuvarlarımızda ‘elektrik üretebilen esnek fiberler’ projesi üzerinde çalışıyoruz. Akıllı sensörlerimizi fiberler ve iki boyutlu malzemeler kullanarak geliştiriyoruz. Daha önce fiber sensörlü ayakkabılar geliştirdik. Şimdi ise bu çalışmalarımızı daha da ileri götürerek giyilebilir fiber sensör teknolojisi odaklı yerli ve milli ürünler için TÜBİTAK desteğiyle bir şirket kurduk.” dedi.
Dr. Ordu, yeni çalışmalarında ise giyilebilir yeni bir sağlık teknolojisi ortaya koyduklarını belirterek, “Bu teknolojimiz, diğerine göre biraz daha ileri seviyede. Önceki teknolojimizde bir örgü fiber kullanarak bir sistem oluşturuyorduk, yeni teknolojimizde ise tek bir fiber üzerinden ölçüm yapabiliyoruz. Tek bir fiberle kalp atışı, kandaki sistolik-diastolik değerler, kardiyovasküler yaşlanma, damar elastisitesi ve nefes alışverişi gibi sağlık değerlerini aynı anda ölçebilen bir teknoloji geliştirdik.” diye konuştu.
Teknolojinin ağırlığının tek bir fiberden oluştuğu için bir gramdan daha az olduğunu bildiren Ordu, “Teknolojinin önemli bir özelliği de ilave güç gerektirmemesi. Nabza yerleştirilen tek bir fiber sayesinde sistem, bilek ya da basınç hareketleriyle kendi elektriğini üretebiliyor. Bu sinyal, kablolu veya kablosuz sistemler aracılığıyla bir bilgisayara ya da telefona iletilerek düzenli şekilde sağlık verilerinin takibi sağlanabiliyor.” dedi.
Ordu, sistemin damar içine girilmeden dışarıdan ölçüm yapabildiğini, hatta bir kıyafetin üzerinden bile algılama yapabildiğini ifade etti.
Ordu, teknolojinin hastanelerde kullanımının hedeflendiğini vurgulayarak, “Bu teknolojimizin, özellikle yoğun bakım üniteleri ve ileri cerrahi operasyonlar esnasında damar içine girmeden kesintisiz ölçüm yapma avantajı sunarak sağlık sektörüne önemli katkı verme potansiyeli bulunuyor.” diye konuştu.
Dr. Ordu, akıllı saat benzeri sağlık teknolojilerinin nabız gibi çeşitli ölçümünün optik sistemlerle yapıldığını ve ilave güç gerektirdiğini belirterek, “Bizim teknolojimizin ilave güç gerektirmemesi bir yenilik. Bu bize büyük tasarruf sağlıyor. Gelecekte burada kullandığımız fiberler, bilek hareketleriyle sağlanan enerjiyle kendi kendini şarj edebilecek duruma gelecek. Biz, dünyada bu alanda yapılan çalışmalarla aynı noktadayız, geç kalmadık.” dedi.
Dr. Ordu, Hacettepe Üniversitesi ile bu alanda ortak çalışmalar yapmaya hazırlandıklarını ve sistemi test edeceklerini sözlerine ekledi.