Aydın’ın Nazilli ilçesine bağlı Yaylapınar Mahallesi’nde kestane hasadı devam ediyor. Yaylapınar köyü muhtarı Hakan Yıldırım, “Yaylapınar Mahallesi’nde yaklaşık 1000-1200 ton kestane çıkıyor. Bizim sıkıntımız o yönden. Vatandaşın el emeği göz nuru, o kadar maliyet olmasına rağmen, kestanenin biraz daha pahalı olmasını para etmesini istiyoruz. Vatandaşın emeğinin karşılığını almasını istiyoruz” diye konuştu.
‘KESTANE ÜRETİMİNİN MALİYETİ ÇOK YÜKSEK’
ANKA’da yer alan habere göre; üretici Süleyman Bıçakçı şunları söyledi:
“Kestanenin maliyeti yüksek. Kestanenin ağaçtan toplamasından tut da kestanenin toprak altından çıkarılmasına kadar her şey para. Bizler istediğimizi elde edemiyoruz. Dışarıdan Çin kestanesinin geldiğini söylüyorlar. Onun için kestanenin fiyatı aşağı doğru çekiliyor. Sezonda 130 liraya kadar çıkan kestane şu anda 80-90 lira arasında. Bunların işçilik maliyeti 4-5 bin lira arasında. Burada çalışan makinenin saati bin lira. İşçinin maliyeti ise yevmiyesi bin lira. 5 tane işçi çalışıyor. Kestane satılsa satılsa 80-100 lira paraya ancak satılır.”
‘KESTANENİN BİRAZ DAHA PARA ETMESİNİ İSTİYORUZ’
Yaylapınar köyü muhtarı Hakan Yıldırım şunları söyledi:
“Kestanenin maliyeti bizlere biraz fazla geliyor. Bunun çırpma yevmiyesi bin 500 lira. Kadınların toplama yevmiyeleri 600-700 lira arası. Traktörün patoz saati bin lira. Burada şu anda 5 kişi çalışıyor yevmiyeleri bin liradan 5 bin lira. Ülkemize Çin kestanesi girdi. Bizim kestane ilk başlarda 120- 130 liraya giderken, 80- 90 liraya düştü. Bu sene zaten tonaj az, kalitesi güzel ama ülkeye Çin kestanesi girdiğinden beri fiyatlar biraz düştü. Biz bunların önlenmesini istiyoruz. Yaylapınar Mahallesi’nde yaklaşık 1000-1200 ton kestane çıkıyor. Bizim sıkıntımız o yönden. Vatandaşın el emeği göz nuru o kadar maliyet olmasına rağmen, kestanenin biraz daha pahalı olmasını para etmesini istiyoruz. Vatandaşın emeğinin karşılığını almasını istiyoruz. Kestaneyi buradan aracılar toparlıyor. Buradan Bursa’ya İstanbul’a Beydağ ve Ödemiş’e gidiyor. Bunların dışında Lübnan’a Arabistan’a gidiyor. Tarım Bakanlığı’nın çiftçiye desteklemesi için Çin kestanesinin ülkeye sokulmamasını talep ediyoruz.”
‘TARIM BAKANLIĞI’NIN ÇİN KESTANESİNİN ÖNÜNE GEÇMESİ LAZIM’
Üretici Mehmet Yalçın ise şunları söyledi:
“Bu kestane Aydın için bu bölge için Türkiye için mükemmel kalitede mükemmel lezzetli bir kestanedir. Biz bu kestaneyi Aydın halkı olarak değerlendiremiyoruz çünkü kestanenin yüzde 60’ını Bursa’ya gönderiyoruz. Bizim buranın Aydın kestanesi, Bursa kestanesi olarak Bursa’dan nam salmış durumda. Biz Aydın’da bunu işleyebilecek işletmeler istiyoruz. Herkesin bildiği gibi bu sene Çin kestanesi geldi fiyatlar 150 liraya kadar çıkmıştı, şu anda 80- 90 liraya kadar düştü. Bunun Tarım Bakanlığı’nın önüne geçmesi gerekir. Ağaçlarda hastalık var, kurumalar meydana geliyor. Tonaj her sene düşüyor. Örnek olarak geçen yıl 2 ton aldığın yerden bu sene 1 ton alıyorsun. Gitgide düşüyor üretim. Bizler bu kestaneyi ürettiğimiz halde niye kestaneyi dışarıdan ithal ediyoruz? Çiftçinin moralini bozup neden üretimini engelliyoruz? Şu anda işçi çırpma yevmiyesi bin lira. Toplanması 700- 800 lira. Bunlar yarı yarıya geçiyor zaten maliyeti olarak. Ben daha bunun ağacın bakımı var, çift sürülmesi var. Ben kendi işçiliğim var bunu saymıyoruz. Gübre atmıyoruz. Bir çuval gübre bin lira. 10 torba gübre atsan 10 bin lira. Bize zaten yarısı kaldı bunu da gübre atarsak elimize bir şey kalmayacak.”
‘GÜBRE ATSAM BU İŞİN HAKKINDAN GELEMEZDİK’
Üretici Gülgün Bıçakçı ise şu ifadeleri kullandı:
“Bu kestane zor bir iş toplaması zor yapması zor. İşçiliği çok zor. Aracılar bizden ucuz alıyorlar ama dışarı gittiğinde çok kazanıyorlar. Şu anda kestaneyi bizden 80- 90 liraya alıyorlar. Aracılar kazanıyor parayı. Gübre çok pahalı. Gübre şu anda çok pahalı alınacak gibi değil, en az buraya 10 çuval gübre atmam lazım. Gübrenin torbası bin lira. Ben gübre atmadım. Gübre atsaydık biz bu işin hakkından gelemezdik. O zaman bize hiçbir şey kalmayacak. Patozun saati bin lira. Bu iş çok zor. Bizlere kimse acımıyor. Kestaneyi alan da haklı diyorsun ama üreten de haklı.” (HABER MERKEZİ)
