Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Adam Retmock 45 yaşındaydı ve doğuştan kalp hastasıydı. Bu hastalıkla yaşamayı öğreneli ve yapması gerekenleri kavrayalı uzun yıllar olmuştu. Ancak geçtiğimiz eylül ayında kalbi artık onu daha fazla yaşatmaya yetmeyecek dereceye geldi. Bu yüzden kalp nakli ameliyatıyla yeni ve sağlıklı bir kalbe sahip olması gerekiyordu. Öyle de oldu, Retmock Avustralya’da tam teşekküllü Prince Charles Hastanesi’ne yatırıldı. Ameliyatı oldukça başarılı geçen Retmock henüz iyileşme evresindeyken başına gelen bambaşka bir sorun sebebiyle hayatını kaybetti. Retmock ailesi hastaneyi suçluyor ancak hastane yetkilileri tüm suçlamaları reddediyor. Retmock’tan geriye ise akıllarda tek bir soru kaldı: ‘Nereden geldi bu mantar?’
Adam Retmock ve eşi Kelly Richars
HEPSİ MANTAR HASTALIĞINA YAKALANDI
Adam Retmock, uzun yıllardır kalp nakli bekliyordu. Sonunda ona yüzde yüz uyum sağlayacak o kalp bulundu. Retmock ve eşi Kelly Richards öylesine mutluydu ki… O ameliyattan sonra yıllardır yaşadıkları tamamen son bulacaktı. Adam, ameliyata girdi, dahası o gün onunla birlikte 4 kişi daha organ nakli ameliyatı oldu. 5’inin de ameliyatı başarılı geçmiş ve iyileşmek için gün sayacaklardı. Ancak beklenmeyen bir şey oldu. Yaşanan komplikasyon ameliyatla ilgili değildi, tamamen kontrol edilemez bir şeydi.
Olay şu şekilde yaşandı: Adam Retmock ameliyattan çıktı, ilk günlerde her şey yolundaydı ancak ameliyattan sonraki birinci haftada Retmock cephesinde bir şeyler ters gitmeye başladı. Doktorlar Retmock’un tetkikleri sırasında vücudunda mantara bağlı bir enfeksiyon oluştuğunu gözlemledi.
‘ENDİŞE EDECEK BİR ŞEY YOK AMA…’
Doktorlar bu durum karşısında hem Adam’a hem de Kelly’e sakin olmalarını ve endişelenecek bir şey olmadığını, durumun kontrol altında olduğunu söyledi. Kendisine mantar önleyici ilaçlar ve antibiyotikler verildi ve enfekte dokuyu çıkarmak için cerrahların göğüs kemiğini kırdığı bir ameliyat geçirdi. Her şeye rağmen iyi olacağına dair inancı tamdı, ta ki o ana kadar.
Adam Retmock, iyileşeyeceğine dair ümidini tesadüfi bir şekilde gördüğü haberden sonra kaybetti. Haberde onun da yattığı hastanede onunla hemen hemen aynı dönemlerde organ nakli ameliyatı olmuş bir hastanın yakalandığı mantar enfeksiyonu sonucu hayatını kaybettiği yazıyordu. Bu haberi alınca endişelenen Retmock hastane yetkililerine sorduğu soruların hiçbirinin cevabını alamayınca ve dahası hastanede mantar enfeksiyonuna yakalanan beş kişilik kalp nakli hastası listesinde yer aldığını öğrendi. Onunla hemen hemen aynı anda ameliyat olmuş ve enfeksiyona yakalanan başkaları da vardı ve içlerinden biri hayatını kaybetmişti.
Tüm bu olayların ardından yalnızca 2 hafta sonra Retmock da hayatını kaybetti. Hastaneyi suçlayan ailesi ise yetkililerden hiçbir cevap alamadı. Retmock yaşarken de hayatını kaybettikten sonra hiçbir sorumluluk almadığı iddia edilen hastane yönetimi için Kelly Richards şu açıklamayı yaptı:
“Başlangıçta bu konuda aslında endişelenecek bir şey olmadığı söylendi, bu da bizde büyük bir rahatlama yarattı. Fakat bu konuşmanın ardından çok hızlı bir şekilde, bunun çok ciddi bir şey olduğu ortaya çıktı. Retmock ölüm haberini medya aracılığıyla öğrendi. Hastaneden öğrenmesi gerekirdi. Haberlerden sorunun ne kadar ciddi olduğunu öğrenmek çok korkutucuydu. O çok cesur bir insandı ve hayatında çok fazla şeye katlandı.”
Adam Retmock’un ölümünün ardından kısa bir süre sonra ise aynı hastanede mantar hastalığından etkilenen hastalardan üçünün enfeksiyonunun eylül ayından önce geliştirdiği, ekim ayında ise iki vakanın daha olduğu ortaya çıktı.
HASTANE YÖNETİMİ KABUL ETMEDİ
Hastanenin Bulaşıcı Hastalıklar Uzmanı Alex Chaudhuri bu olayların ardından yaptığı açıklamada, hastanedeki hava kalitesi testinde enfeksiyon endişesini haklı çıkaracak seviyede mantar sporu bulunmadığını söyledi. Organ nakli ekipmanının depolandığı bir alanda ‘bazı mantar sporlarının’ bulunduğunu ancak keşfin enfeksiyonla bağlantılı olmadığını söyledi.
Hastane yönetimi Retmock’un ailesine ‘samimi taziyelerini’ dile getirdi ancak hastane ile ‘kalp nakli yapılan beş hastada tespit edilen mantar enfeksiyonları’ arasında ‘kapsamlı testler’ sonrasında hiçbir bağlantının olmadığının altını çizdi.
Sözcü Jane Hancock, Retmock için yaptığı konuşmasında, “Hastanın nakil sonrasında çeşitli komplikasyonlar yaşadığı anlaşılıyor. Nakil hastaları en savunmasız hastalarımızdan bazılarıdır ve özellikle eve döndüklerinde toplumdaki çeşitli hastalıklara ve enfeksiyonlara karşı duyarlı olabilirler. Şeffaf bir şekilde çalışmaya ve tüm organ nakli hastalarıyla iletişim kurmaya devam ediyoruz. Hastalarımızın toplumda güvende olmalarını sağlamak için tüm önlemleri aldığımızı bilmelerini istiyoruz” açıklamasında bulundu.
Bu olayın ardından Retmock’un ailesi hastanenin açıklamasından hiçbir şekilde tatmin olmadıklarını iletirken, hastane yönetimi konuyla hiçbir bağlantıları olmadığı konusunda deyim yerindeyse diretti. Yaşanan bu üzücü olayın ardından biz de yönümüzü organ nakli ameliyatlarına çevirdik. Sorularımızı cevaplayan organ nakillerinin deneyimli ismi, Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Onur Yaprak bakın hangi noktalara dikkat çekti.
‘DIŞARIDAN BULAŞMAZ, VÜCUT KENDİ DE ÜRETEBİLİR’
Organ nakli olmuş bir hastanın tedavi sürecine dikkat çeken Prof. Dr. Onur Yaprak, organ nakli işleminden sonra nakille ilgili organ reddi olmaması için önce bağışıklığı düşürücü ilaçların verildiğinin bilgisini verdi. “Bu yöntemle hastaların bağışıklığı baskılanıyor ve enfeksiyonlara karşı da yatkın hale geliyor. Bu enfeksiyonlardan bazıları bakteriyel, bir kısmı viral bir kısmı da mantar enfeksiyonları olabilir” diyen Yaprak, nakil sonrasına vurgu yaptı. Nakil sonrası ilk 3-6 ay arasında hastaları enfeksiyondan korumak adına antibiyotik, antiviral ve antifungal denilen mantar koruyu ilaçlar veriliyor. Ancak ameliyat sonrası dönemde hastalar yoğun bakımda olmalarına rağmen nakil olduğu organına bağlı olarak çeşitli yerlerinde mantar enfeksiyonu görülebiliyor. Prof. Dr. Yaprak, “Bu dışarıdan bulaşan bir mantar enfeksiyonu değil, vücutta kendiliğinden oluşabilen ve her sağlıklı insanda olabilen mantarlar. Bunlar normalde saldırgan değiller ancak bağışıklık düştüğünde saldırgan hale gelirler” açıklamasında bulundu.
Peki, organ nakli olmuş hastaların tedavi süreçleri nasıl olmalı? Onları nakil sonrası asıl hayata döndüren noktada hastanedeki sterilizasyonun önemi nedir? Prof. Dr. Onur Yaprak bu süreci şu şekilde açıkladı: “Her hastanın olduğu organ nakline göre hastanede yatış ve tedavi süreci vardır. Nakledilen organı vücudun reddetmemesi adına bağışıklığı baskılayan ilaçların yanında oluşabilecek yan etkileri de sönümlemek için ilaçlar başlanır. Hastalar bu ilaçların kullanım saatlerini öğrenir ve ona göre bir düzen oluşturulur. Özellikle organ nakli sonrası ilaçların kandaki düzeyini ayarlamak çok önemlidir. Hatta hastaların iyileşseler bile hastanede kalmaya devam etmelerinin sebebi bu düzeyin ayarlanmasıdır.”
‘REFAKATÇİYE DE AYNI TESTLERİ YAPIYORUZ’
Ameliyatların steril bir ortamda yapıldığını, dahası ameliyat sonrası hastaların yatırıldığı oda ve yatakların ayrı bir sterilizasyon sürecinden geçtiğini ileten Yaprak, “Hastalar izolasyonda tutulur. Odasına hiçbir ziyaretçi kabul edilmez, yanına alınan refakatçının değiştirilmesine izin vermeyiz ve hastaya yaptığımız testlerin aynısını refakatçiye de yaparız” ifadelerini kullandı. Son olarak Prof. Dr. Yaprak, hastaların eve çıkmalarının ardından normal hayatlarına devam edebildiklerini ancak belirli periyotlarla ömür boyunca hastaneye gelip kontrollerden geçtiklerinin bilgisini verdi.